Çalışanlarla iş birliği içinde görev yapan koloboratif robotlar ya da diğer adıyla cobotlar, üretim süreçlerindeki hızı artırıyor, verimi yükseltiyor ve maliyeti düşürüyor. OMRON koloboratif robotlar ile komple bir otomasyon çözümü sunuyor.
Kolaboratif robot kavramı, İngilizce “işbirliği” anlamına gelen “collaboration” kelimesinden türetilerek hayatımıza girmiştir. Temel olarak kolaboratif robotlar, personellerle tam uyumlu bir şekilde çalışan ve maksimum şekilde etkileşimde bulunan robotlardır. Bir dizi inovasyonun son halkası olarak tanımlayabileceğimiz OMRON Kolaboratif Robotlar, insanlar ve makinelerin birlikte çalışmasını mümkün kılıyor.
Emniyetli ve taşınabilir olan OMRON Kolaboratif Robotlar (Cobot), dahili görsel denetim özelliği ile hızlı başlatma ve değişimlere izin verir. Sezgisel yazılımı, robotun ihtiyaç duyduğunuz her yerde neredeyse her görevi yerine getirmesi için kolay bir şekilde eğitilmesini sağlar. Bu şekilde iş gücünüzü tekrar eden görevlerden kurtarıp üretkenliğinizi artırabilirsiniz.
Kolaboratif Robotlar
Sadece bir robot değil, komple otomasyon çözümün bir parçası
Entegre kamera ve 14 kiloya kadar taşıma kapasitesi ile paketleme ve paletleme, montaj ve pick & place gibi çok çeşitli otomasyon işleri için uygun olan kolaboratif robotlarımız, hareket, kontrol, görsel denetim, emniyet ve robotik süreçleri birleştiren ve tek bir kaynaktan eksiksiz bir çözüm sağlayan komple otomasyon konseptimize entegre edilebilir.
► Çok Yönlülük: Çok sayıda uygulamaya uyarlanabilir, özellikle makine besleme, yükleme ve boşaltma, montaj, yapıştırma, test etme ve lehimleme.
► Hızlı Başlatma ve Değiştirme: Cobotlar için basitleştirilmiş programlama, kodlama ve pendant gerektirmez, bu da kullanıcılara daha hızlı başlatma süreleri sağlar.
► Emniyetli Çalışma: Öncelik Emniyet: Emniyet gereksinimleri ISO 10218 ve ISO / TS 15066'da belirtilmiştir.
► Sorunsuz Entegrasyon: Diğer kolaboratif robotlarımız, mobil robot ve kontrolör donanımlarımızla garantili sorunsuz entegrasyon sağlar.
► Dahili Görsel Denetim: Model tanıma, nesne konumlandırma ve barkod tanımlama için yerleşik akıllı görsel denetim sistemi sunar.
TM 5 – 700
► Erişim (mm): 700
► Maksimum taşıma kapasitesi (kg): 6
► Maksimum hız (m/s): 1,1
TM 5 – 900
► Erişim (mm): 900
► Maksimum taşıma kapasitesi (kg): 4
► Maksimum hız (m/s): 1,4
TM 12
► Erişim (mm): 1300
► Maksimum taşıma kapasitesi (kg): 12
► Maksimum hız (m/s): 1,3
TM 14
► Erişim (mm): 1100
► Maksimum taşıma kapasitesi (kg): 14
► Maksimum hız (m/s): 1,1
► Montaj: Parça birleştirme, ekleme, alet değiştirme ve insanlarla birlikte çalışma gibi tekrarlanan veya karmaşık montaj görevlerinde verimi ve tutarlılığı artırabilir.
► Paletleme: Alandan tasarruf sağlayarak palet üzerine hat sonu kutu istiflemeyi kolaylaştırabilir. Dahili kamera ile kutular barkoda veya diğer görsel göstergelere göre sıralanabilir.
► Paketleme: Ürünleri kutulara yerleştirmeden önce kontrol edip sıralayabilir. Müşteriler üretim hatlarını yeni ürünlere veya mevsimlik modellere hızlı bir şekilde uyarlayabilir.
► Alma ve Yerleştirme: Ek kamera veya aydınlatma ekipmanı takmaya gerek olmadan, gelişmiş denetim ile birlikte kolay bir şekilde alma ve yerleştirmeye olanak tanır.
► Vidalama: Vidalama ve parça sabitleme uygulamalarına hassasiyet ve tutarlılık kazandırır. Vidalama kiti ve pnömatik kontrol kutusu ile birlikte tamamen kullanıma hazır bir çözüm sağlanır.
İlk kez 1960'larda endüstriyel üretimde kullanılan robotların sayısında o zamandan bu yana olağanüstü bir artış görüldü. Uluslararası Robot Federasyonu (IFR) ve Fraunhofer IPA'nın "2019 Dünya Robotik Raporu"ndaki verilere göre dünya çapında her yıl 500.000 ila 600.000 yeni robot sistemi faaliyete geçirilmektedir. Özellikle Asya pazarındaki robot sistemleri, gözle görülür şekilde artış göstermiştir.
Avrupa'daki küçük ve orta ölçekli üretim şirketleri, küresel alandaki devamlı ekonomik büyümeye ayak uydurmak istiyorlarsa yalnızca maliyetlerini düşürmek için bile otomasyona daha fazla yatırım yapmalıdır. Bununla birlikte, iş gücü açığı artmaya devam ediyor. Almanya Federal İstatistik Dairesi'nin tahminlerine göre, düşük doğum oranları nedeniyle mevcut iş gücü 2013'te yaklaşık 44 milyonken 2030'da yaklaşık 40-42 milyona düşecek. Diğer Avrupa ülkelerinde de benzer bir düşüş yaşanabilir. BCG'ye (Boston Consulting Group) göre, 7,7 milyona kişiye varan bir iş gücü eksikliği beklenebilir. Bu düşüşü önlemek adına daha iyi otomasyon süreçlerine ihtiyacımız var.
OMRON TM cobot serisi, cobotların günümüzde ne kadar çeşitli alanlarda hizmet verdiğini ve süreci ne kadar kolaylaştırdığını gösteriyor. Serideki farklı modeller otomotiv, yarı iletken, yiyecek, paketleme ve kozmetik sektörleri gibi neredeyse her türlü ortam için uygundur. Akış şeması tabanlı programlama, sezgisel HMI kullanıcı arayüzü ve elle yönlendirilen basit öğretme fonksiyonları sayesinde programlama hakkında önceden detaylı bilgi sahibi olmak gerekmez. Kullanıcılar, tıpkı bir PowerPoint sunumu gibi tüm fonksiyon bloklarını birleştirebilir ve önceden tanımlanmış özellikleri istenen parametrelerle doldurabilir. Cobotlar; entegre kamera, görsel denetim ve aydınlatma sistemi gibi öğeleri hassas bir şekilde ele alıp takip etmelerini sağlayan özelliklere sahiptir.
Desen, barkod ve renk tanıma gibi birçok temel fonksiyon; algılama, denetim, ölçüm ve sıralama uygulamalarının kolayca uygulanmasını ve gerekirse diğer gereksinimlere göre uyarlanabilmesini sağlar. OMRON'un yer işareti konumu algılama özelliği sayesinde bir cobot nerede olduğunu bilir ve ek çaba veya yeniden kalibrasyon gerekmeden başka bir makineye uyum sağlayabilir. OMRON'un LD serisi mobil robotlarıyla birleştirilebilen cobotlar daha da otonom bir şekilde hareket edip gereken her yerde çalışabilir.
Kaynak: