Endüstri 4.0 ile Geleceğe Bakış ve Beklentiler

Dijital dönüşüm ve Endüstri 4.0 ile birlikte ulaşılacak yeni seviyede, insanların, nesnelerin ve sistemlerin birbirleri ile bağlantısı yaygın ve etkin bir şekilde gerçekleşmiş olacaktır. Ulaşılacak bu yeni seviyenin büyüme, istihdam, yatırımlar, iş dünyası, akademi dünyası ve devletler için getireceği fırsatlar ve sorumluluklar neler olacaktır ? Bu çevrelerin, Endüstri 4.0'dan beklentileri neler olmalıdır? 

16

Bugün için Endüstri 4.0 kavramı genellikle üretimde verimliliğin yükseltilmesine yönelik hedef ve beklentiler ile ilişkilendirilmiş olsa da, Endüstri 4.0'ın teknoloji dünyasına ve sosyal hayata getireceği yenilikler bunlarla sınırlı kalmayacak. Zira, gerek duyulan yasal ve hukuksal düzenlemeler ile birlikte yeni ürün ve süreçlerin geliştirilmesine yönelik yeni fırsatlar gündeme gelecek. Bundan dolayı Endüstri 4.0 ile ilgili beklentiler geniş çaplı ve yüksek seviyede. 

 

Endüstri 4.0, ürünlerin ve üretim sistemlerinin yaşam döngüsündeki bütün değer zincirinin organizasyon ve yönetiminde yeni bir seviye olan Dördüncü Endüstri Devrimi’ni tanımlar. Bu döngü, sürekli artarak bireyselleşen müşteri isteklerine odaklanır ve fikir aşamasından başlayarak ürün geliştirme ve üretim siparişinden, bir ürünün son kullanıcıya dağıtımını ve geri dönüşümünü de kapsayacak şekilde tüm zinciri içine alan hizmetleri içerir.

 

Dijital dönüşüm ve Endüstri 4.0 ile birlikte ulaşılacak yeni seviyede, insanların, nesnelerin ve sistemlerin birbirleri ile bağlantısı yaygın ve etkin bir şekilde gerçekleşmiş olacaktır. Bu altyapı sayesinde, dinamik, gerçek-zamanlı olarak optimize edilmiş, kendi kendine organize olabilen, tüm organizasyon geneline yayılmış ve organizasyonlar arası katma-değer zinciri ağları oluşacaktır. Bu ağlar, maliyet, ulaşılabilirlik ve kaynak kullanımı gibi çeşitli kriterlere göre kendini optimize etme imkanına sahiptir.


Ulaşılacak bu yeni seviyenin büyüme, istihdam, yatırımlar, iş dünyası, akademi dünyası ve devletler için getireceği fırsatlar ve sorumluluklar neler olacaktır ? Bu çevrelerin, Endüstri 4.0'dan beklentileri neler olmalıdır?

 

 

Büyüme

 

Endüstri 4.0’a geçiş elbette büyük yatırımlar, köklü değişimler ve teknolojik gelişim gerektiriyor. Endüstriyel süreçlerin ileri seviye otomasyonu ve akıllı fabrikalar kurmak için gerekli yatırımlar, beraberinde önemli bir büyüme vaadini de getiriyor. Çünkü yeni teknolojilere, endüstride yeni akımlara yatırım yapanlar aslında en temel müşteri beklentilerini karşılamak üzere yatırım yapmış oluyor. Bu yatırımların karşılığı da hem işletmeler hem de ülkeler için ekonomik ve endüstriyel büyüme anlamına geliyor. 

Öngörülere göre, Endüstri 4.0 ile birlikte endüstriyel satışlarda ilk etapta yıllık yüzde 2-3 oranında artış yaşanacak. Endüstri 4.0’ın öncüsü konumundaki Almanya özelinde bakıldığında yıllık 30 milyar Euro, Avrupa genelinde ise 100 milyar Euro ciro artışı yaşanacağı tahmin ediliyor. Diğer bir deyişle Endüstri 4.0, yapılan yatırımın karşılığını hızla vermeyi vaat ediyor.

 

İstihdam

 

Endüstri 4.0 hakkındaki en büyük iki kaygıdan biri güvenlik iken, diğeri de robotik sistemlerin yaygınlaşması sonucunda iş kaybı yaşanması. Aslında bu kaygının gerçekçi olmadığını görmek için Üçüncü Endüstri Devrimi dönemine bakmak yeterli olacaktır. Bu devrim sırasında özellikle otomotivde otomasyon artarken işsizlik artmadı. Tam aksine, Üçüncü Endüstri Devrimi’yle gelen ekonomik büyüme, yeni ve inovatif iş alanlarının doğmasına, yeni mesleklerin ortaya çıkmasına (otomasyondaki robot ve makinelerin bakımı/tamiri gibi), iş imkanlarının artmasına yol açtı. 

 

Dolayısıyla, Endüstri 4.0 için de aynı beklenti içine girmek mantıklı olacaktır. Dünya genelinde kaydedilen her gelişme beraberinde bir değişim süreci getirir. Ama bu değişim sürecinde her zaman yeni fırsatlar doğar. Endüstri 4.0 yatırımlarının kısa vadede yüzde 6 istihdam artışı sağlayacağı, uzun vadede ise başta BT ve mekatronik alanlarında olmak üzere nitelikli iş gücü talebinin ciddi düzeyde artacağı öngörülüyor. Bu beklentiler gerek devletlerin gerekse bireylerin eğitim sisteminden beklentilerini de değiştirecek gibi görünüyor.

 

 

Yatırımlar


PwC araştırma şirketinin Almanya’da 235 firma ile yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, işletmeler gelecek 5 yılda yıllık cirolarının %3,3’ünü Endüstri 4.0 odaklı projelere ayırmayı planlıyor. Bu projelerin alacağı devlet desteğinin, sürecin hızlanmasına katkı sağlaması bekleniyor. Avrupa genelindeki Endüstri 4.0 yatırımlarının yıllık tutarının ise 140 milyar Euro’ya ulaşacağı tahmin ediliyor. Böylesine kapsamlı bir devrim ve dönüşüm sürecinde kuşkusuz en önemli unsur devlet katkısı ve desteği. 


Finlandiya ve Çin’de devlet desteğiyle, ABD’de kâr amacı gütmeyen kuruluşların katkısıyla şekillenen Endüstri 4.0 için Almanya hükümeti de ciddi yatırım yapıyor. 2020 yılına kadar Endüstri 4.0 projelerine her yıl 40 milyar Euro yatırım sözü veren hükümet, bu açıdan özel sektör işletmeleri için de cazip bir inovasyon ortamı yaratıyor. 

 


Devlet

 

Almanya örneğinde de görüldüğü gibi, Endüstri 4.0 sürecinde en büyük görevlerden biri de devletlere düşüyor. Böylesine büyük dönüşümlerin devlet desteğiyle gerçekleştirilmesi büyük önem taşıyor. Hükümetler gerek yaptıkları yatırımlar gerekse üniversiteler, endüstri temsilcileri, sivil toplum örgütleri ve düşünce kuruluşları ile yaptıkları işbirlikleri sayesinde Endüstri 4.0 stratejilerinin ve süreçlerinin gelişimini hızlandırıyor. 


Belirlenen stratejilerin başta mesleki ve teknik eğitim olmak üzere kamunun çeşitli noktalarına entegre edilmesi de devletlere düşen sorumlulukların başında geliyor. Özellikle Ar-Ge çalışmalarına yoğun destek içeren stratejilerin belirlenmesi ve altyapı desteği de Endüstri 4.0 dönüşümünde hükümetlerin üstlenmesi gereken bir sorumluluk olarak vurgulanıyor.


Üniversiteler ve Araştırma Kuruluşları 

 

Toplumsal, ekonomik, idari etkileri olan hiçbir dönüşüm tek bir grubun ya da kurumun teşviki ile gerçekleşmez. Endüstri 4.0 dönüşümü için de resmi stratejilerin eşliğinde üniversitelere ve araştırma kuruluşlarına büyük görevler düşüyor. 


Endüstri 4.0’ın beraberinde getireceği yeni istihdam olanakları doğrultusunda üniversitelerin eğitim programlarını güncellemeleri gerekiyor. Özellikle fen bilimleri alanında çok-disiplinli yaklaşımların benimsenmesi; elektrik, elektronik, makine mühendisliği ve bilgisayar bilimlerini bir araya getiren mekatronik alanında yeni eğitim programlarının oluşturulması önem taşıyor. 


Aynı zamanda da gerek üniversitelerin gerekse araştırma kuruluşlarının dünya genelindeki standartları takip ederek Ar-Ge başta olmak üzere her alanda daha aktif rol alması bekleniyor. Diğer bir deyişle, Endüstri 4.0’ın sadece akademik ya da sadece ticari bir girişim olarak başarıya ulaşması mümkün olmadığı için akademi-iş dünyası-siyaset üçgeninin sağlam bir şekilde çizilmesi gerekiyor.


Teknoloji Sağlayıcılar


Endüstri 4.0’ın temelinde, robotik ve mekatronik olmak üzere gelişmiş teknolojiler yer alıyor. Dolayısıyla bu devrimin yönlendirici mercileri arasında, özel sektör ve kamu sektöründeki teknoloji sağlayıcıları da yer alıyor. Teknolojiyi en yakından tanıyan işletmeler olan teknoloji sağlayıcıları, geleceğin endüstri sistemlerini bugünden görmek açısından çok avantajlı bir konumda bulunuyor. Dolayısıyla Ar-Ge çalışmalarının odaklanacağı, katma değer yaratacak ürünler ve servislere yatırım konusunda da görüşlerini paylaşmaları önem taşıyor. 


Teknoloji sağlayıcılar ile özel sektör işletmelerinin ve endüstriyel tesislerin ortak projeler, iş modelleri ve bilinçlendirme çalışmaları yürütmesi, Endüstri 4.0’ın gelişimi açısından büyük gelecek vaat ediyor.
Endüstri 4.0 ‘ın tanımını ve vizyonunu dikkate aldığımızda, uygulama aşamasında şu teknoloji alanlarının önem kazandığını görmekteyiz ; 


►Siber-Fiziksel Sistemler         
►Öğrenen Robotlar        
►Nesnelerin Interneti          
►Bulut Bilişim
►Büyük Veri ve Veri Analitiği
►Yatay ve Dikey Entegrasyon
►Katmanlı Üretim
►Sanal Gerçeklik 
►Siber Güvenlik


Endüstri

 

Bir Endüstri Devriminden söz ederken endüstri sektörünü kapsam dışında bırakmak elbette olanaksız. Endüstri 4.0 sürecini hem etkileyen hem de bu süreçten etkilenen bir paydaş olarak sanayi kuruluşlarının, öncelikle müşteri beklentilerini iyi analiz ederek, resmi kurumlara, üniversitelere ve teknoloji sağlayıcılara danışmanlık yapması gerekiyor. Bu sayede Endüstri 4.0’dan beklentiler ve hedefler de netleşebilir ve stratejiler bu doğrultuda belirlenebilir. 


Endüstriye düşen önemli görevlerden birinin de ekosistemlerini bilgilendirmek olduğunu belirtmek gerekiyor. Devrimler, kollektif hareketlerdir. Bu nedenle, Endüstri 4.0 için tüm paydaşların ve paydaşlar içindeki farklı birim ya da işletmelerin de bir arada ilerlemesi, endüstrinin, ülkelerin, son tahlilde de dünyanın yararına olacaktır. 

 

 

Kaynaklar : 

 

[1] B. Vogel-Heuser, M. Ten Hompel, T. Bauernhansl, Industrie 4.0 in Produktion, Automatisierung und Logistik : Anwendung - Technologien - Migration. Wiesbaden: Springer, 2014 
[2] Towards the re-industrialization of Europe: a concept for manufacturing for 2030, E. Westkämper, Springer, 2014
[3] Industry 4.0: the new industrial revolution, how Europe will succeed, Roland Berger Consultants, 2014. 
[4] Digital transformation of European industry and enterprises, Strategic Policy Forum on Digital Entrepreneurship, European Commission, 2015. 
[5] Industry 4.0: the future of productivity and growth in manufacturing industries, Boston Consulting Group, 2015. 
[6] http://www.strategyand.pwc.com/reports/industry-4-0 
[7]http://www2.deloitte.com/content/dam/Deloitte/ch/Documents/manufacturing/ch-en-manufacturing-industry-4-0-24102014.pdf 
[8] https://www.bmbf.de/de/zukunftsprojekt-industrie-4-0-848.html  
[9] https://www.bmbf.de/pub/HTS-Aktionsplan.pdf    
[10] http://www.plattform-i40.de/I40/Navigation/DE/Home/home.html  

 


Tolga Şimşek

Siemens Türkiye Kurumsal Teknoloji Bölümü Dijital Fabrikalar Sektörü Ar-Ge Müdürü
devamı »