Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs salgını, kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına aldı. Günlük hayatı neredeyse durma noktasına getiren koronavirüs salgını, üretim ve hizmet sektöründe de yeni bir dönemin başlamasına neden oldu.
Birçok ülkede tıbbi ekipman ihtiyacının artması, dünya devi üreticilerin stratejilerini değiştirmesine neden oldu. Otomotiv sektörünün dev ismi Wolksvagen, oyun sektörünün önemli isimlerinden Ryzen, elektronik eşya üreticisi Sharp, elektrikli süpürgeleriyle bir dünya markası olan Dyson gibi küresel ölçekte önemli bir yer edinmiş üreticiler maske, eldiven, solunum cihazı gibi tıbbi ekipmanlar üretmeye başladı. Fabrikalarını Endüstri 4.0 süreçlerine uyumlu hale getiren birçok üretici, bu geçiş sürecini hızlı bir şekilde atlatabildi. Ülkemizde ise koronavirüsle mücadele kapsamında TÜBİTAK, koronaviürs mücadelesiyle ilişkili olabilecek her türlü projeyi değerlendireceğini ve bunun için Ar-Ge başlangıç destek programı başlattığını duyurmuştu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ise koronavirüs ile mücadeleye katkı vermek isteyen sanayicilerin, yetkinliklerini bildirebilecekleri bir anket başlatarak, farklı sektördeki sanayicilerin de tıbbi ekipman üretimi konusundaki yetkinlikleri için strateji başlattı.
Koronavirüs salgınının sağlık sisteminde çökmelere neden olmaması için birçok ülke vatandaşları için ‘evde kal’ çağrısında bulunuyor. Bu dönemde şirketler de sürece uyum sağlayarak uzaktan çalışabilecek birimleri için home office çalışma modelini devreye aldı. Koronavirüs salgını, tüm dünyada yaygın bir şekilde standart olarak uygulanan mesai saatlerine bağlı kalarak ofis ortamında çalışma modelinde değişikliğe neden oldu. Home office çalışmada yaşanan artış, Endüstri 4.0 ve Dijital Dönüşüm ile gündemde olan ‘Dijital Göçebelik’ modeline yaklaşmamızı sağladı.
Günümüzde şirketler, artık çalışanları serbest bırakmaktan eskisi gibi korkmuyor. Hatta günümüzde birçok şirket, haftanın 1 günü için çalışanlarının home office şekilde çalışmasına izin veriyor. Bu tip kontrollü çalışma modeli, uzaktan çalışma konusundaki kötü algıların da kırılmasını sağlıyor. New York City Moda Teknoloji Enstitüsü'nde (FIT) reklam ve pazarlama başkanı olan Theodore Schachter, dördüncü sanayi devrimindeki en önemli teknolojilerden biri olan 5G’nin ‘dijital göçebe dünyası’ yaratacağını söylüyor.
Kronavirüs salgınıyla uzaktan çalışmanın yaygınlaşması Slack ve Microsoft Teams gibi iş odaklı sohbet ve görüntülü konuşma platformlarında da kullanıcı rekorlarının kırılmasını sağladı. Slack 16 Mart tarihinde 12,5 milyon aktif kullanıcıya ulaşarak rekor kırarken, Microsoft Teams ise günlük 44 milyon aktif kullanıcıya ulaştığını duyurdu. Kullanıcılar tarafından artan bu talep, yakın gelecekte geleneksel ofis alanlarını ortadan kaldıracak. Hatta Endüstri 4.0 ile yakın dönemde hayatımıza girecek olan holografik toplantılar, yüz yüze etkileşimin eksikliğinin hissedilmemesini sağlayacak.
Uzaktan çalışma modeli, şirketler için ekonomik faydalar sağlıyor. Şirketler uzaktan çalışma ile ofis kiralama, yol ve yemek giderleri gibi masrafları ortadan kaldırabiliyor. Global Workplace Analytics tarafından yayınlanan bir araştırma raporuna göre, evden çalışmak bir şirketin her çalışan başına yılda 11 bin dolar tasarruf etmesini sağlıyor. Business Insider tarafından paylaşılan istatistiklerde ise ABD’de bir kişinin işe gidip gelmek için yılda 5 bin dolar harcama yaptığı belirtiliyor.
Uzaktan çalışma sistemine yönelik yaptığı araştırmalarla bilinen IWG ise dünyadaki tüm çalışanların yüzde 70’inin haftada en az bir kez online toplantı yaptığını söylüyor. IWG, fiziksel ortamdaki çalışmalarda bile artık uzaktan çalışmaya uyum sağladığımızı belirtiyor. Ayrıca küresel ölçekte çalışanların yüzde 53'ünün çalışma haftasının en az bir gününde uzaktan çalıştığı belirtiliyor. Uzaktan çalışmadaki esnekliğe alışan kişilerin, yeniden katı fiziksel çalışma ortamına dönmesinin ise zorlu olduğu vurgulanıyor.
Gallup tarafından hazırlanan American Workplace Report’ta ankete katılan 170 şirketin tamamen uzaktan çalışma sistemine geçtiği görülüyor. 2014 yılında ise bu sayı sadece 26’ydı. Günümüzde Slack, Dropbox ve Google Drive gibi çevrimiçi araçlar bu dönüşüm sürecini çok daha kolay hale getiriyor.
Stanford Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada ise uzaktan çalışan kişilerin ofis çalışanlarına göre hasta olunan gün sayısı/mesai günü anlamında yüzde 13 daha verimli olduğu belirtiliyor. Connect Solutions tarafından yürütülen benzer bir çalışma, uzaktan çalışanların yüzde 77’nin ofisten çalışmaya göre daha verimli olduklarının gösteriyor. Bunun ana nedeni olarak ise uzaktan çalışmanın, ofisten çalışmaya kıyasla daha az stresli görülmesi. Pieter Levels, 2035 yılında tüm dünyada 1 milyar ‘dijital göçebe’ olacağını belirtiyor. Bu nedenle, gümüz şirketlerinin yeni çalışma düzenine hızlı bir şekilde uyum sağlaması gerekiyor.
Kaynak:
► Interesting Engineering
►Business Insider
►IWG
►Global Workplace Analytics