Endüstrinin dijitalleşmeye başlaması ile birlikte sahadaki veriyi toplamak ve bunu işleyip analiz etmek önem kazandı. Bir süredir kullanılan dijital ikiz teknolojisi ile üretim esnekliği ve verimliliği sağlanarak yüksek kaliteli, uygun fiyatlı ve giderek kişiselleşen ürün üretimi artırıldı. Peki makineler ve süreçler sahadan toplanan veriler doğrultusunda hareket edip, iş akışlarını bu veriler eşliğinde üretim anında iyileştirseydi? Kuşkusuz, iş potansiyeli oldukça yükselirdi. İyi haberi vermek gerekirse; tüm bunlar artık yapay zeka ile mümkün olabilecek.
Yeni Fırsatlar Yaratmak
Yapay zeka yaklaşık 30 yıldır araştırmaların odak noktası oldu. Bu süre zarfında donanım ve yazılım teknolojilerinde, bilgi işleme ve veri transferleri alanlarında önemli gelişmeler kaydedildi. Yapay zeka kullanımı ile üretimde ve endüstride yeni bir dönem başladı. Verimlilik ve esneklik konularındaki iyileştirmelerin yanında Roland Berger’ in çalışmalarına göre; akıllı ve dijitalleşen ağ sistemleri ve süreçleri ile 2035 yılına gelindiğinde yalnızca Batı Avrupa’da 420 milyar dolarlık bir büyüme sağlanacak. Ayrıca PwC’ ye göre ise yapay zeka 2030 yılına dek küresel ekonomiye 15.7 trilyon dolar katkı yapacak.
Yapay zeka uygulamaları hali hazırda dil tanıma programlarında, lazer ve X-Ray cihazlarında ve daha bir çok alanda kullanılıyor. PwC’ nin çalışmalarına göre; 2018 yılı itibariyle büyük şirketlerin yüzde 62’ si aktif olarak yapay zekadan yararlanıyor. Siemens ise portfolyosundakestirimci bakım, kalite testleri ve diğer mühendislik uygulamalarına sahip. Bunların dışında MindSphere adındaki bulut servisi ile yapay zeka uygulamalarını desteklemekte ve süreç iyileştirmeleri sağlamaktadır.
Yapay Zeka ve Endüstri 4.0
Akıllı yazılım çözümleri; sahadan toplanan ve üretim verimliliğini artıran, enerji tüketimini azaltmada kullanılacak büyük hacimli verileri kullanır. Bu sayede operatör müdahalesine gerek kalmadan fabrika sürekli olarak sistemlerini ve süreçlerini geliştirir. Bu da tam anlamıyla büyük verinin ve yapay zekanın Endüstri 4.0’ a sunduğu bir fırsattır.
►İlginizi Çekebilir: Neden Siemens, Endüstri 4.0'da Bir Adım Önde Olmaya Devam Ediyor?
Bulut hizmetleri ya da yerel seviyedeki (uç hesaplama) çözümlerde veri performansı kullanıcı ihtiyacı kadardır. Akıllı yazılımlar ile birlikte kullanılan uç hesaplama yöntemleri ile veri daha hızlı ve yüksek çözünürlükte olacakken, bulut hizmetleri ise önemli miktarda veri işleme gücüne sahip olacak.
Siemens bünyesindeki bulut tabanlı, nesnelerin interneti(IoT) için açık işletim sistemi olan MindSphere; ürünlerin, sistemlerin, makinelerin ve fabrikanın arasındaki bağlantıların kurulmasına imkan tanıyor. Ve ayrıca MindSphere,IoT ile oluşturulan büyük hacimli verinin geniş kapsamlı analizini de mümkün kılıyor.
Dijital ikiz üretim sürecinde sistemlerin test edilebilmesi ve iyileştirilmesi için dijital bir test ortamı sunuyor. Gelecekte makinaların dijital kopyaları üzerinde geliştirmeler yapılması, olası arıza durumlarının önceden belirlenebilmesi ve tüm bunların üretim esnasında gerçekleşmesini sağlayacak.
Birinci Öncelik Olarak Güvenlik
Endüstri 4.0 ve yapay zekanın dijital geleceğin birer parçaları olmaları için altyapılarının olduğu kadar siber ve dijital güvenlik sistemlerinin de gelişmiş olması gerekiyor.2018 Dünya Ekonomik Formunda “Küresel Risk Raporu”nda belirtildiği üzere iş dünyasının siber suçlar dolayısıyla önümüzdeki 5 yıl içerisindeki kaybı yaklaşık 8 trilyon doları bulacak. Tam da bu noktada ise Siemens gelecekte endüstri kuruluşlarının siber güvenlik savunmalarında önemli rol oynayacak.
Sonuç olarak, bilgisayar korsanları her geçen gün gelişim kaydetse de önemli olan şirketlerin onlardan uzak durabilmesidir.
Kaynak:
Yazar: Resul Çevik